Azem Kökez
Menu Azem Kökez Logo

VERGİLERDE ADALET TAM İŞLİYOR MU?

Anayasa’nın 73. maddesi “Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergisini ödemekle yükümlüdür” der. Vergi yükünü adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır. Ayrıca “Bu ilke vergi oranlarının mükellefin mali gücüne göre saptanmasını ifade eder” şeklinde devam eder. Vergide adalet yüksek gelir tabakalarından yüksek, düşük gelir tabakalarından düşük oranda vergi alınmasını ön görür.   

Bu yasa gelir eşitsizliklerinin azaltılmasını amaçlasa da sosyal adalet, sosyal devlet ilkelerine ne kadar uyulduğu tam olarak görünmemektedir.

Gelişmiş ülkelerde vergi o ülkenin kırmızı çizgisidir. Affa uğramak, yapılandırma söz konusu değildir. Söz konusu Türkiye olunca işini bilenler dolaylı yollardan ya affı bekler ya da yapılandırmayla uzlaşma yoluna gider. Vergi namustur diyenler ödeme gününü bekler, ödeyemediği takdirde faiziyle beraber borcu bekler.

Türkiye vergilendirmede adaletin ve eşitliğin en temel göstergesi olan T.C.Anayasa’sının 73. maddesinde bulunan mali güç yaklaşımını benimsemiş olsa da verginin tabana yayılması için mevcut yasanın yeterince uygulandığını görebilmek herkesin ve her kesimin hakkıdır. Buna rağmen adalet terazisinin kefelerindeki artılar ve eksiler yeterince çözülememekte ve böylece adalet ve eşitlik rafta kalmaktadır.

Ülkemizdeki dolaylı ve dolaysız bir çok vergi olması, bazı kalemlerin ilave edilmesi, yine bazı kalemlerin yeterince incelenmeden basit usule geçirilmesi, güç dengesinin eşitlik ilkesi hakkaniyet içerisinde işlememesi, vergi yükünü orta ölçekli işletmelerin omuzlarında ve kamburu altında ezilmesine sebep olmaktadır.

Oysa ki vergi sisteminin, hem yatay hem dikey vergi kalemlerinin anlaşılabilir, ödenebilir olması, dolaylı vergi gelirlerin minumuma indirilmesi, ayakta durmaya çalışan orta ölçekli mükelleflerin can simidi olacaktır

‘Vergi adaletin temelidir’ doğru ama bugün istisnalar hariç büyük işletmeler , örneğin 2024 model araç filolarını 2025 yılı sonu değiştirip kdv muafiyetinden muaf tutmakta,  yine büyük işletmeler  tadilat adı altında bir çok kalemi gider gösterip  bırakın kdv muafiyeti üstüne bir de devletten alacaklı çıkıyorsa ve yine  günümüzde yatı, jet  teknesi  olanlar vergiden muafken daha yeni yüzde on kdv oranı getiriliyorsa ve yine ulusal ve uluslararası fuarlara ihracat bağlantısı yapılsın diye  teşvik verilerek  gönderilen iş insanlarını dönüşte hangi bağlantı yaptın diye inceleme ve denetleme yapılmıyorsa o zaman benim cebimden turistik seyahat yapanların ceremesini  bizim vergilerimizle karşılanması adalet midir?

İstihdam başta olmak üzere ülke ekonomisine katma değer katan işletmelerin işini büyütüp ödenebilir orta ve uzun vadeli makul kredi muslukları üzerine kapanırken, krediyi vermemek için bin bir dereden bahaneler üretilip seni çıkmaza sürüklüyorsa, özellikle hizmet sektörlerinde nakit dönüşünün azalması Havale, EFT ve kredi kartına yönelmesi doğal olarak karşılığında fatura kesilmesi, buna mukabil karşılığında fatura bulmanın sınırlı olması sonucu kazancın yarısından fazlası vergiye gidiyorsa vergi adaletinden eşitlikten bahsedilemez. 

Vergilerde adaletin işleyebilmesi için hizmet sektörünün vergi yükünün azalması için başta KDV oranının makul seviyeye indirilmesi için birlikte hareket etmek lazım. Çıkmadık candan ümit kesilmez. Neyi kalpten istersen o seni bir gün mutlaka bulur. Sen yeter ki iste isteki bir gayen olsun sen iste olmazsa olmaz olsun.




2025-10-25 10:34:57